ÖNDER Gazetecilik Matbaacılık Emlak Koms. San. ve Tic. Ltd. Şti.

Günaydın sevgili okurlar! Bugünkü sohbetimizde, futbol sahasından siyaset arenasına uzanan bir gündemi konuşacağız. MKE Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçı sonrasında yaşananlar, bizi sadece futbolun değil, aynı zamanda siyasetin acayip dönemeçlerine de sürüklüyor.

Ankaragücü Başkanı Faruk Koca'nın hakem Halil Umut Meler'e yumruk atması ve beraberindeki arkadaşların da bu tuhaf dansa katılmasıyla başladı her şey. Hani derler ya, "Gel vatandaş, sen de vur bir yumruk!" Faruk Koca tam da bu anlayışla sahneye çıktı. Hakem, kamu görevini yaparken aldığı yumrukla bir anda spor sayfasından polis raporlarına geçiş yaptı.

Faruk Koca'nın sadece yumruklarla değil, AK Parti'den ihraç istemiyle de tanıştığını öğreniyoruz. Kendisi, Ankaragücü başkanlığını bırakırken, partisinden de kibarca kovulmuş oldu. Sanırım bu sefer 'siyasette kırmızı kart' görmüş oldu.

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ise liglere verilen aranın uzun sürmeyeceğini söylüyor. Bak, liglere verilen aranın kısa olacağını düşünüyormuş. Belki de hakemlerin üzerindeki baskıyı azaltmak için biraz nefes alalım diyorlar, kim bilir?

Emre Belözoğlu'nun istifa iddiaları ise havada uçuşuyor. Ama adamcağız istifa etmiyor, "Bu şartlarda takımı yalnız bırakamam, görevimin başındayım" diyor. Biz de dedik ki, "Madem öyle, o zaman devam!" Yani şampiyonluk yolunda kaldığı yerden devam edebilir.

Hakemlerin hastanede ziyaret edilmesi ise ayrı bir hikaye. FIFA Başkanı Gianni Infantino, "Hakemler olmadan futbol olmaz" dedi. Evet, olmaz tabii ki. Ama yumruk yiyen hakemlerle de olmaz!

Türkiye'de siyaset de durmuyor. Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez, TBMM Genel Kurulu'nda konuşma yaparken bayılarak yere düşmüş. İYİ Parti Milletvekili Turhan Çömez de kalp masajı yapıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, durumun ciddiyetini belirtip, "Şu an kalp akciğer pompası ile hayati fonksiyonlarını devam ettiriyor" diyor. Yani Meclis'in gündemi sadece yasa tasarılarından ibaret değil, biraz da gerilim dolu!

İstanbul'da ise Muharrem İnce, yerel seçimlerde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu destekleyeceklerini açıklamış. Demek ki seçim arenasında da yeni ittifaklar doğuyor. Kim bilir, belki de sloganları "İnce ve İmamoğlu, İstanbul'u Sallar!" olur.

Bireysel kredi kartı borçlanmalarıyla ilgili veriler ise şaşırtıcı. Geçen yılın aynı dönemine göre %168 artış göstermiş. Yani herkes kartlarına yüklenmiş, herhalde ekonomiyi canlandırmak için!

Son olarak, COP28'de fosil yakıt konusunda anlaşmazlık yaşanması, iklim değişikliği konusundaki çabaları biraz sekteye uğratmış gibi duruyor. Bakalım, dünya liderleri bu konuda nasıl bir çıkış yolu bulacak?

İşte böyle bir gündemle karşı karşıyayız sevgili okurlar. Futbol sahalarından siyaset meydanlarına, sağlık sorunlarından iklim değişikliğine, Türkiye'nin gündemi gerçekten de renkli ve dolu dolu. Şimdi kahvemi alıp, bu karmakarışık dünyada biraz daha derinleşme vakti geldi. Siz de benimle gelir misiniz? 

Bu tarz içerikler ve daha fazlası için kişisel blogumu da takip edebilirsiniz, buraya tıklayarak benosmancoskun.com kişisel bloguma geçiş yapabilirsiniz. Teşekkür ederim. Selamlar.